- Motmimarlık
- Hizmetlerimiz
İnşaat
Dengeli ve kusursuz tasarımlar - Projeler
- Hakkımızda
- İletişim
Superpoze proje
Mekanınızı Sizin İçin Tasarladık
Bir arsa satın alarak bu arsaya dilediğince bir ev yaptırma akımı giderek yaygınlaşan bir akım haline gelmiştir. Bu akım ile birlikte mimari proje, plan, tesisat projesi, revize proje gibi teknik terimleri de eskiye nazaran çok daha sık duyar hale geldik.
Arsa yapısı, yol şebekesi, kanalizasyon, elektrik gibi bağlantılar özenle kontrol edilerek proje bu bağlantılara göre çizilmeye başlanır. Tabii iklim koşulları gibi çevresel etmenler ve manzara, binanın yönü vs gibi estetik özellikler de bu süreçte göz önünde bulundurulur ve yaptıracağınız evle ilgili özel bir isteğiniz varsa, o halde projeyi çizecek olan mimarla tam da bu hazırlık sürecinde ayrıntılı olarak konuşmalı ve bilgi alışverişinde bulunmalısınız.
Arsa ve çevresel etmenler incelendikten sonra çizilen eskizlerle aşağı yukarı evinizin nasıl olacağı da şekillenir. Bundan sonra daha ayrıntılı planlara geçilir. Avan proje, aslında ön proje demektir ve yapı ruhsatı alınırken sunulacak olan kesin projeden bir önceki aşamadır. Taslaktan farklı çok daha ayrıntılı ve ana plana uygun ölçeklerle çizilmesidir. Kat planları, oda planları ve dış cephe çizimleri ile tesisat projeleri de göz önünde bulundurularak ortaya çıkabilecek tüm sorunlar, ev sahibi, mühendis ve mimar arasında bu ön projenin üzerinde konuşulur ve çözüme kavuşturulur. Tüm problemler çözüldüğünde ve her ayrıntıya kesin ve net bir şekilde ön proje üzerinde konuşularak karar verildikten sonra artık kesin mimari projenin çizimi aşamasına geçilebilir.
Ve son olarak, ön proje ile kararlaştırılan her detayın, ve eve dair her şeyin ayrıntılı bir şekilde çizildiği ve uygulamada rehber olarak kullanılacak olan ve tabii yapı ruhsatı ve gerekli izinler alınırken sunulacak olan uygulama projesi yani kesin proje çizimi aşaması gelir. Bina büyüklüğüne göre 1/50 ya da 1/100 ölçeğinde çizilen bu projede yapı ile ilgili, binanın bölümlerini, kesin ölçülerini ve oranlarını belirten vaziyet planı, bodrum kat ve çatı katı dahil her katın ayrı ayrı kat planları ve bunlara ait en az iki kesit ve farklı görünüşleri içeren belli başlı planların olması gerekir. Bu planlara da kısaca göz atalım:
Mimari proje stüdyosunda tasarım yöntemi çalışmaları sırasında problemli, üretim bandının düştüğü alanı görmek için o alana odaklanmak, tasarımın bu önemli noktasına büyüteçle bakmak, “yaratıcılık” denen sihirli kelimeyi parçalamak ve içine bakmak (yaratıcılığı bir süreç olarak kavramak, aşamalarını birbirinden sıyırmak, ara alanlarını tekrar örmek) gerekir. Bunu yapmak için sorunlu alan mekan olarak, süre ise zaman olarak genişletilebilir. Çünkü analiz ile ilk eskiz arasındaki bahsedilen ilişkide ezberin bozulması için bu iki sürecin arasındaki alan kavramsallaştırılmalı, görünür kılınmalı, yeniden değerlendirilmeli ve kurgulanmalıdır. Bu bağlamda kopmuş ve zayıf olan, aradaki süreçtir ve atlanan ya da kaçırılan bir alan olarak genleştirilmesi, daha derinden ve daha detaylı incelenmesi gerekir.
Tasarlanmış bir nesnenin montaj biçiminin algılanmasını kolaylaştıran şemayı bu yöntemde geriye doğru okumak mümkün. Patlatmak, süreci/imalatı algılamayı kolaylaştırmanın yöntemlerinden biri olarak netliği artırır. Bu yöntemi gerçekleştirebilsek bir aracın ya da bedenimizin parçalarını “kontrollü ve nazikçe patlatıp” (bkz: patlatılmış perspektif ) sorunlu yerleri daha kolay bulabilirdik. Bu yöntem kağıt üzerinde ya da üç boyutlu model yardımıyla yapılabilir, yapılıyor.
Burada amaç projeye dair, elek üstünde kalan, öncül bir takım tohumlar-fragmanlar ortaya çıkarmak. Öncelikle birbiriyle uzlaşması gerekmeyen tüm veriler tek tek toplanıp bir veri çuvalı oluşturulur.
Sorunları, verileri tek tek cevaplayan kişi artık bütüne farklı yaklaşabilir. Proje öncesinde aklındaki tüm fikirlerin kütlesel olarak nereye gidebileceğine dair zihinde birçok patikanın açılabilir olduğu öngörüsüyle bu süreç, ayrı ayrı ve eşzamanlı oluşturulan kütlelerin süperpoze edilerek tekrar bir araya getirilmesini içeriyor.
Tasarım yapılırken zihinde tomurcuklanan şeyin fotoğrafını çekmek mümkün değil belki ama burada esas olan bu fotoğrafa, imgeye nasıl yaklaşılabileceği ya da “farklı bir yoldan başka bir imge elde edilebilir mi?” sorusudur: İçinde çeşitli cevaplar barındıran, öznenin zihnindeki çok sesliliğin bir ifadesi olarak katmanlardan oluşan, muğlak, bulutsu bir imge.
Süperpoze sırasında tasarım sürecinin belli anlamlarda mimarın kontrolünden çıktığını görebiliriz. Özne farklı mikro denemeleri çoğaltarak ve bunları üst üste getirerek ortaya ne çıkacağını bilemez, dolayısıyla yöntem, tasarımın önünü belli anlamlarda açar. Burada süperpozisyon, yapılan araştırmaların ve denemelerin tümünü üst üste getiren nihai bir imgenin ideal hale getirilmesinden ziyade; farklı tasarım ve fikir moleküllerinin bir araya gelebilme şekillerinin araştırılması anlamına geliyor. (Bu molekülleri ortaya atan zihnimizdeki kültürel bakış açıları, otomat davranışlar elbette ki kutsal değiller; bu sesler eleştirilebilir olmalı. Ancak bunun için de onların ortaya çıkarılarak görünür hale getirilmesi gerekli.)
Üst üste getirme ya da bindirme, eklemlenme, çarpık şekilde ekleme, kaydırma, iç içe geçme, sıkıştırma, çoğaltma, bükülme ve daha birçok form haline getirme yöntemin denenmesi gerekir. Olasılıkların birbiriyle nasıl birleşeceği ya da birbirlerine nasıl dönüşerek bağlanacağı ayrı bir tasarım yönteminin konusu.1 Ancak burada yapılan işlem, tasarımcının sezgilerini ortaya çıkarmak için projenin erken bir filmini ya da röntgenini çekmeye benzer.2
Bize buradan rahatlıkla mesaj bırakabilirsiniz.
E. [email protected]
T. +90530 660 0668
Yaşamkent Mahallesi / 3093 Sokak / No:6-1 Çankaya/ANKARA